Kütüphaneler, insanların bilgiye erişebilmesi ve kültürel mirasını korunması için vazgeçilmez birer köprüdür. Her bir kitap, binlerce yıl boyunca biriktirilmiş bilgilerin, deneyimlerin ve hayallerin izlerini taşır. Kütüphaneler, bu hazineyi topluma sunarak bilgiye eşit ve özgür erişimi sağlar. Kütüphaneler Haftası, bu anlamlı kurumların değerini vurgulamak ve toplumun okuma alışkanlığını teşvik etmek için bir fırsat sunar. Bu hafta bağlamında dünyaca ünlü kütüphanelerin bazılarını beraber inceleyelim.
Alexandria İskenderiye Kütüphanesi
Antikçağda Mısır, Akdeniz'in en önemli medeniyet merkezlerinden biriydi. Büyük İskender'in vefatından sonra yönetimi devralan Ptolemaios I. Soter'in ilk adımlarından biri, liman şehri İskenderiye'de bir kütüphane yaptırmaktı. Zamanla Pagan kültürünü sürdüren yapılarla birlikte İskenderiye Kütüphanesi de zarar gördü. 2002'de, yerine eskisi gibi görkemli "Yeni İskenderiye Kütüphanesi" inşa edildi.
Projenin temel fikri, su yüzeyinden yükselen bir disk şeklinde olmasıdır. Bu şekil, geçmişi sembolize ederken geleceğe doğru bir bakışı da içerisinde barındırıyor. Binanın cephesi, dünya alfabelerinden harflerin oyulduğu granit bir duvardan oluşuyor. Bina, kütüphane ve planetaryum olmak üzere iki ana bölüme ayrılıyor.
Kütüphane, yerin altında dört kat, üstte yedi kat olmak üzere toplam on bir kattan oluşuyor. Bina toplamda 33 metre yüksekliğindedir ve 45 bin metrekarelik bir alana sahiptir. Proje yaklaşık olarak 5 bin kişilik olacak şekilde tasarlanmıştır.
Yapının en başarılı özelliklerinden biri doğal ışığın kullanımıdır. Doğrudan güneş ışığı olmadan maksimum düzeyde doğal ışık sağlamak için çatı panellerinin yönü tasarım aşamasında dikkatlice hesaplanmıştır. Ayrıca, çevreden kaynaklanan yüksek düzeydeki gürültüye karşı bina etkili bir şekilde yalıtılmıştır. Bu özellikler, kullanıcıların sessiz ve doğal ışıkla aydınlanmış bir ortamda konforlu bir deneyim yaşamasını sağlamaktadır.
Dublin Trinity College Kütüphanesi
Trinity College Kütüphanesi, yalnızca yüz binlerce kitabı barındırmakla kalmayıp aynı zamanda mimari özellikleri ve iç dekorasyonuyla da dünya genelinde öne çıkan kütüphaneler arasındadır. Dublin'deki bu kütüphane, benzersiz atmosferi ve zengin kültürel mirasıyla tanınır.
Kütüphanenin kökleri, Trinity College'un 1592'de kurulmasına dayanıyor. Günümüzde, Trinity College Kütüphanesi dergilerden el yazmalarına, haritalardan müzik eserlerine kadar geniş bir koleksiyona ev sahipliği yaparak 6 milyondan fazla basılı eseri barındırmaktadır.
Eski Kütüphane'nin ana odası olan Long Room, yaklaşık 65 metre uzunluğundadır ve 200.000 kitabı içinde barındırır. Ancak günümüzde Long Room'un, kütüphanenin orijinal yapısıyla aynı olmadığı bilinmektedir. 1712-1732 yılları arasında gerçekleştirilen tadilatlar sırasında Long Room'un düz sıvalı bir tavana sahip olduğu ve açık galerideki kitap raflarının daha alçak bir seviyede olduğu kaydedilmiştir ama 1860 yılında çatı kaldırılmıştır. Bu sayede beşik tonozlu tavanın ve üst galeri kitaplıklarının inşası için yer açılmıştır. Long Room boyunca, birden çok mermer büst yer alır. Bu büstler, batı dünyasının tanınmış büyük filozofları ve yazarlarının büstleridir.
El Escorial Kraliyet Kütüphanesi
Kral II. Felipe, Fransızlara karşı kazanılan savaşın ardından gösterişli bir manastır inşa ettirme sözü vermişti ve bunu Aziz Laurentius'a adamıştı. Bütün imkanlar seferber edilerek 1584 yılında Escorial'in 21 yıllık inşa süreci tamamlandı. Madrid'in kuzeybatısında San Lorenzo'da konumlanan bu kompleks, sert bir kaleye benzeyen görünümüyle dikkat çekmektedir. Escorial'in birkaç temel amacı bulunmaktadır.
Michelangelo’nun Vatikan San Pedro Bazilikasında yardımcısı olarak çalışan Juan Bautista de Toledo kral tarafından “kraliyet mimarı” unvanıyla atanarak bu projenin başına geçirilmiştir. Escorial’in tamamlandığını göremeyen ustanın 1567’deki ölümüyle iş önce İtalyan Giovanni Battista Castello’ya, daha sonra ise Toledo’nun çırağı Juan de Herrera’ya verilmiştir. Başlangıçta bir manastır olarak tasarlanan bu devasa yapı sonraları kralın talepleri ve yapılan görüşmeler doğrultusunda manastır okulu, panteon, bazilika, kütüphane, kraliyet sarayı ve bunlara bağlı irili ufaklı tamamlayıcı parçaların eklenmesiyle genişleyerek farklı işlevler kazandı.
Kraliyet Manastırı, kültürel ve tarihi öneme sahip iki ana mimari kompleksten oluşmaktadır. Tarihçilerin analizi, Escorial'ın iki katmanlı bir karaktere sahip olduğunu ve İspanyol monarşisinin yanı sıra Roma Katolik Kilisesi'nin ortak mimari ilkelerini de yansıttığını göstermektedir.
Escorial Kraliyet Kütüphanesi, biri bazilikanın arka kısmında, ikincisi manastırın içinde ve bir diğeri Kraliyet Kütüphanesi olarak bilinen ve halka açık kısmı teşkil eden bölüm olmak üzere toplam üç kütüphaneye ev sahipliği yapmaktadır.
Escorial'deki kütüphaneye kitap toplama süreci beş farklı yolla gerçekleşmiştir: satın alma, hediye ve bağışlar, savaş ve korsanlık faaliyetleri sonucunda ele geçirilenler, kararnameyle kitap temini ve Engizisyon'un yasaklı kitaplar listesindeki bazı kitapların kurtarılması ve koruma altına alınması. Bugün Escorial Kraliyet Kütüphanesi, 40 binden fazla nadir esere ev sahipliği yapmaktadır ve yazma eserlerin sayısı 4564'tür.
Kaynakça
https://www.anadoluhayat.com.tr/blog/hayata-dair/dunyanin-en-etkileyici-10-kutuphanesi-1093
https://gorgondergisi.com/dublin-trinity-college-kutuphanesine-kisa-bir-yolculuk/
https://www.zdergisi.istanbul/makale/manastir-kutuphaneleri-593
https://www.zdergisi.istanbul/makale/yeni-iskenderiye-kutuphanesi-599