Bir yapının ortaya çıkmasına temelden başlayacak olursak ilk aşama mimari tasarım sürecinin oluşturulmasıdır. Peki mimari tasarım süreci nedir? Mimari Tasarım; bir yapının biçim, mekan ve ambiyans olarak tasarlanmasından inşaası ve yapının teslimine kadar uzanan geniş kavramlı bir süreçtir.
Mimari tasarımın meydana geliş sürecinin kesin, sistematik ve önceden tahmin edilen matematiksel özellikleri olduğu kadar karmaşık, belirsiz ve kendiliğinden gelişim gösteren özelliklerini de biliyoruz. Mimari tasarım; teknik fonksiyonellik ve ergonomik fonksiyonellik olarak ayrışır. Teknik fonksiyonellikte yapılan üretimin çalışması, doğru tasarlanıyor olması, ölçülerinin hesaplanarak verilmesi sonucunda ortaya çıkan ürün veya yapının işlevselliğinin olması önem taşır. Endüstriyel çağın başlangıcından sonra tasarlanan ürünler kalıplaşmış olarak verilmektedir. Endüstri üretimi ve yapı marketlerin artması sonucu tasarımla birlikte yapı alanında da belirli kriterler oluşmuştur. Bir tarafta ergonomik ve teknik açıdan bağlayıcı kriterler, diğer tarafta tasarım olarak düşünülse de ikisinin bir arada kullanıldığı tasarımlar da yapmak mümkün olabiliyor.
Günümüzde tasarım yaklaşımları ve süreçleri “kullanıcı” odaklı olup onunla birlikte hareket etme yönünde ilerliyor. Özel ve farklı tasarım anlayışlarıyla yakınlık kurularak mekansal çözümler özelleştiriliyor. Kişilerin çokça vakit geçirdiği ev, iş yeri gibi ortamlar göz önünde bulundurulduğunda kendilerini rahat hissedebileceği ve kişiye özel tasarımlar yapılıyor. Bu sayede hem ergonomik hem de teknik fonksiyonellerin göz önüne bulundurulduğu tasarımlar ortaya çıkıyor.
Mekanlar gibi markaların da mimari açıdan özelleştirilmesi ile yapı firmalarının sunduğu profesyonel çözümlerle birlikte oluşturulan özel mekan tasarımlarında, şirketin kişiliği korunarak teknik ve ergonomik tasarımlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin; Bir çikolata fabrikası ofisi için oluşturulan şirket kişiliğinde, Studio13 tasarımcıları tarafından mekana özel belirlenen ürünler tercih edilmiş ve tasarım özelleştirilmiştir. Çikolata konseptinden yola çıkarak oluşturulan Barry Callebaut projesinde; çikolatanın oluşum süreci mekana yansıtılmıştır. Konsepti kullanıcılara ve mekana yansıtabilmek için tercih edilen parlak renkler, ince ve zarif detaylar ile bölme duvarlarda tercih edilen Sepera Move hareketli bölme duvar sistemleri ile konsept mekana yansırken konforlu ve fonksiyonel mekanlar ortaya çıkmıştır. Mekanda; özel tasarlanmış ürünlerin projeye kattığı şıklık kadar, rahat kullanımı, fonksiyonelliği, ergonomisi ve verimlilik de ön plana çıkıyor. Projede tercih edilen özelleştirilmiş konsept tasarıma uygun modüler hareketli bölme duvar sistemlerinde, markanın talepleri ve ofisin hikayesine uygun dijital baskılar yapılmıştır. Yapılan dijital baskılar markayı ve mekanı özelleştirirken tasarım anlayışına da farklı bir boyut kazandırmaktadır. Böylelikle bu yaklaşım ile tasarlanmış mekanlar kullanıcılarına bütünsel bir hikaye ve sonuç yansıtabiliyor.