İskoçya; yemyeşil doğası ve Britanya ortalamasına göre oldukça sert ve yağmurlu iklimi, sahip olduğu tarihi ve kültürel mirasıyla yaşayan bir ülkedir. Yıllardır verdiği özgürlük mücadelesi ile tarihte pek çok insanı etkileyen İskoçya, bunun yanı sıra müziğin en güzel seslerinden biri olan gaydası ve dünyanın en meşhur viskileri ile insanların gönlünde taht kurmayı başarmıştır. Özellikle hepimiz İskoçya’yı ve onun verdiği özgürlük mücadelesini bizleri derinden etkileyen “Braveheart” filmi ile tanıyoruz. Adı tarihe geçmiş, filmlere bile konu olmuş İskoçya’nın özgürlük savaşçısı olarak tanınan William Wallace, İskoçya’nın tanınmasında ve belki de sevilmesinde en çok katkısı olan kişidir desek sanırız yanlış olmaz. Elbette İskoçya sadece bunlarla anılan bir ülke değil. Viski denilince akla ilk gelen ülke olmasının da insanların bu ülkeyi sevmesinin bir diğer nedeni olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra sahip olduğu doğal ve tarihi güzellikler ile pek çok insanı kendisine çekmiştir. Ülkenin en turistik şehri ve ayrıca başkenti de olan Edinburg ve en büyük şehri Glasgow mutlaka görülmesi gereken tarihi yerlerden yalnızca bir kaçıdır. İskoçya’ya direkt olarak uçuşlar bulunmaktadır. Edinburg Havaalanı (EDI), Glasgow International Airport (GLA) veya Aberdeen Havaalanı sayesinde ulaşım sağlamanız oldukça kolaydır. Bunun yanı sıra İskoçya’ya Londra üzerinden gitmek isterseniz, yine pek çok yerel uçuş imkanı bulabilir, aynı zamanda İskoç Demiryolları ile İngiltere Demiryollarını birleştiren Britrail hattını da kullanabilirsiniz. Bu seçenek, hava yolu ile gitmekten daha hesaplıdır ve tren seyahatiniz boyunca eşsiz bir manzara ile baş başa kalmanın tadını çıkarabilirsiniz. İskoçya, yeşilliğin ve denizin bol olduğu bir ülke olduğundan ve kuzeyde olmasının bir avantajı olarak serin bir iklime sahip olmasından dolayı viskilerin olgunlaşması için kusursuz bir ortama sahiptir. Uzun yıllar fıçılarda bekletilen viskiler, bu iklim sayesinde ağır ağır olgunlaşmaktadır. Bu da İskoç viskisinin dünyanın en iyilerinden birisi olmasını sağlamıştır.
Dağıyla taşıyla İskoçya
Britanya adasının kuzeyi... Büyük Krallık'ın %32'sini kaplayan 77.900 kilometrekarelik soğuk bir arazi... Kuzey Denizi ve Atlantik Okyanusu arasında kalmış, dağlık tepelik, tünelsiz otoban yapmanın hayal olduğu bir garip toprak parçası. Başkenti Edinburgh olan, topraklarının ancak %1.9'unun su kaynağı sağlayabildiği ama manzarasıyla akılları baştan alan yeşil bir dünya İskoçya.
İskoçya kültürü
İskoçya denince akla ilk önce ekose etekli erkekler ve hiç şüphesiz gayda gelir. Bizim Karadeniz tulumundan araklandığı yönünde şüpheler uyandıran bu müzik aletinden ziyade İskoçya'da derin bir kültürel yapı vardır. Dünyanın en iyi 9. üniversitesi olarak bilinen Edinburgh üniversitesine ev sahipliği yapan İskoçya'da Viski de başlı başına bir kültür ve milli servet konumundadır. Haggis adı verilen İskoç yemekleri de ayrı bir kültür mozaiğidir. İskoç edebiyatı da kökleri 13. yüzyıla kadar uzanan şiirlere dayanır.
İskoçya tarihi
İskoçların kökleri çok eskilere, ataları olan Keltlere dayanır. Bronz Çağı döneminde orta Avrupa'da yaşayan Kelt kabileleri, kıtlık ve iklim değişiklikleri sebebiyle Avrupa'nın çeşitli bölgelerine göç ederler. Kelt kabilelerinin içerisinde; Galatlar, Bretonlar, Eireler, Albalar gibi uluslar yer alır. Galatlar Avrupa'nın neredeyse tamamına yayılıp Galler, Galiçya, Gelibolu, Galata gibi coğrafyalarda hüküm sürmüşlerdir. Eireler bugünkü İrlandalıların ataları olmuşlardır. Bretonlar Kuzey Fransa'ya yerleşmişlerdir. Albalar ve kendilerini sadece Kelt olarak tanımlayanlar ise bugünkü İskoçların ataları olmuşlardır. Britanya'nın kuzeyine gelen bu kavimler, soğuk iklime rağmen kısa sürede geniş alanlara yayılan bir medeniyet kurmuşlardır. Tarihleri boyunca Saksonlar, Vikingler, Romalılar gibi işgal kuvvetlerine karşı direnen ve defalarca soykırımla yüzleşen İskoçlar en nihayetinde yüzyıllarca düşmanlık besleyecekleri İngilizlere karşı da direnmek zorunda kalmışlardır. İskoçya dediğimiz ülke tarihin başından bu yana bağımsızlık direnişiyle var olmuştur. Resmi olarak 843 yılından bu yana bir İskoçya bölgesinin varlığı kabul edilirken, kısa dönemler haricinde bu bölgede İngilizler hakimiyet kurmuşlardır.
İskoçların İngilizlerle imtihanı
Bugün bile hala referandumla olsun kulis çalışmalarıyla olsun İskoçya bir şekilde üstündeki İngiliz baskısından kurtulmaya çalışıyorsa, hepsinin sebebi İskoçya'nın o güzelim coğrafyası yüzündendir. Romalıları bir yandan, Saksonları bir yandan, Vikingleri bir yandan o canım beyaz şeritli mavi bayrağın özgürlüğüne mani olmaya çalışsın etsin başaramasın, sen gel kapı komşun başına bela olsun! İskoçya halkı tarih boyunca yaşanan savaş ve baskılardan ötürü İngilizlere karşı bir öfke taşımakta ve bunu günümüzde hicivli mesajlara yansıtmakta. Biz de İngilizlere 8-0 yenildiğimiz maçları gözümüzde büyütüyoruz, İskoçların çilesi çok başka çok...
Her gönülde yatan aslan: William Wallece
Yiğidim aslanım denesi bir insan evladı varsa tarihte, sayılacak üç beş tane adamdan biridir William Wallace. Hayatını İskoç halkının özgürlüğüne ve İngilizlerden hesap sormaya adamış bu cesur adamın hikayesi olmadan bir İskoçya tarihi anlatılamaz. 1272 doğumlu bir cengaver olan Wallace, gençliğinde gördüğü İngiliz baskısına içten içe öfkelense de ses çıkartmamıştır. Ta ki, biricik aşkı Marion Bardifute İngilizler tarafından öldürülünceye kadar... Wallace hem aşkının hem de halkının intikamının peşine düştüğü yolda İngilizleri defalarca savaş meydanlarında mağlup eden orduları yönetmiş ve "İskoçya'nın koruyucusu" ünvanını almıştır. Tüm bu zaferlerine karşın kaypak İskoç soylularının ihanetine uğrayan Wallece 1305'te İngiltere'de idam edilmiştir. Bu idam Wallace'ın hayatına son verse de İskoç milletinin kafasındaki bağımsızlık ateşini hayata geçirmiştir. İskoçlar Wallace'ın ölümünden sonra özgürlüklerini kazanmalarına rağmen bağımsızlıkları için hala mücadele vermekteler.
Efsaneleriyle İskoçya
Wallace başlı başına bir efsaneyken İskoçya bir çok gizemli hikayeye de ev sahipliği yapar. Efsane Kral Artur'a yardım ettiği rivayet edilen Büyücü Merlin'in bir Kelt paganı olduğu, İskoç asıllı olduğu düşünülmektedir. Yine aynı şekilde Robin Hood efsanesinin hikayesinin köklerinin İskoçya halk kahramanlarından esinlenildiği rivayet edilir. Bir başka efsane Rob Roy karakteri de bir İskoçyalıdır. Ancak en bilinen efsane Loch Ness Canavarı'dır. İskoçya'nın Loch Ness gölünde görüldüğü rivayet edilen bir canavar uzun yıllardır gizemini korumaktadır.
Etek ve İskoçya
İskoç erkeklerinin giydikleri etekler her zaman bir popüler kültür malzemesi olmuştur. İskoç eteği geleneksel bir kıyafettir ve uzun boylu çoraplarla tamamlanan, üstüne ceket giyilen resmiyet sahibi bir kostümün parçasıdır.
İskoç dili
İskoçya'da hemen herkes İngilizce konuşurken, %30'luk bir kesim İskoçça ve İskoç Cermencesi bilir. Kelt diline dayanan İskoçça'nın yanı sıra %11'lik kesim yine Kelt kökenli Galce konuşabilmektedir.
9. İskoç nüfusu
İskoçlar günümüzde 5,5 milyona yakın bir nüfusa sahipken bu çoğunluklarıyla Birleşik Krallık'ın ancak %8.4'üne tekabül etmekteler. Giderek yaşlanan bir nüfusa sahip olan İskoçya'da nüfusun ancak %16'sı 15 yaş ve altındadır.
Bağımsızlık mücadelesinin töre olduğu memleket İskoçya
İskoçlar 1978 yılında da bir referandum süreci yaşamış ve %51'lik bir oy üstünlüğüyle bağımsızlık kazanmak istediklerini ortaya koymuşlardır. Ancak referandum sadece İskoçya için değil Galler için de yapılmıştı ve Galler halkı %79'luk bir oranda İngiltere'den kopmak istemedikleri için İskoçların bağımsızlık hayalleri suya düşmüştü.
Yollarıyla İskoçya
Ataları olan Keltlerin çizdikleri yollara Roma askerlerinin taş döşemelerinden bugüne yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen İskoçların hâlâ yol konusunda işin kolayına kaçtıkları mizah konusu olacak kadar ortada bir durumdur.
Soğuk ülke İskoçya
Türkiye'de Temmuz-Ağustos döneminde sıcaktan beyin damarlarımız çatlarken bile, 15-20 derecede seyreden havasıyla gribal enfeksiyonun harman olduğu memleket İskoçya'da araçların klima ayarları bile kendine hastır.
Yukarı İskoçya Aşağı İskoçya
İskoçya'da halk arasında insanlar birbirlerini "Highlander" , "Lowlander" olarak iki farklı gruba ayırırlar. Bizdeki Aşağı Ayrancı, Yukarı Ayrancı mantığıyla aynıdır aslında bu ayrım. Dağlık arazilerde yaşayan halk Highlander olarak bilinir, hatta adlarına film bile yapılmışlığı vardır. Elbetteki filmin konusunu bilen bilir, anlattığımız konuya temas eden bir durumu yoktur.