Yakın geçmişte geliştirilen robot ve yapay zeka teknolojisi, cevaplanması gereken birçok soruyu beraberinde getirdi. Robotların otomasyon gücü, mimarların veya diğer sektörlerde çalışan insanların yerini alabilir mi veya robotik üretimin kendisi tasarım gerçekleştirebilir mi? Tüm bunlar yakın gelecekte mümkün olacak gibi görünmese de insan ve robotun birlikteliği ile yeni bir yolculuk içerisinde olacağımız kesin.
Mimarlık ve teknolojik üretim hakkında geçmişten günümüze teoriler geliştirilmiş ve senaryolar oluşturulmuştur. Distopik geleceğe yakın olan kişiler, yakın gelecekte mimarlığı icra edenlerin mimar değil robotların olacağını savunmaktadırlar.
Endüstriyel robot teknolojisi, dünya genelinde yaygınlaşmaya ve güncel olarak ülkemizde de tasarım amaçlı kullanılmaya başlanmıştır. Robotik kol, şimdilerde iki üniversitede fiilen kullanılmaktadır.
Endüstriyel robot hakkında, yakın tarihte Taksim Beyoğlu’nda yer alan, mimari ve kültür-sanat odaklı platform olan The Circle’ın gerçekleştirdiği bir etkinlik düzenlenmiştir. The Circle’ın ‘’Tematik Etkinlikler Serisi’’ kapsamındaki ‘’Mimarlık ve Robotik Üretim’’ konulu söyleyişinde, endüstriyel robot ve onun mimari üretimde katkı sunduğu potansiyeller hakkındaki bilgilendirici sohbete ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca The Circle gerçekleştirdikleri diğer etkinlik ve yarışmalarla, Türkiye’de tasarımın ve disiplinlerarası etkileşimin ilgi çeken konular olmasını sağlayan bir platform halini almıştır.
Endüstriyel robot ve kullanılan cam malzeme ile dikkat çeken bir proje olan ‘’Anatomy of Structure’’ adlı kabuk projesi, bir mimarlık ve mühendislik firması olan SOM tarafından gerçekleştirilmiştir. Proje, 338 şeffaf tuğladan oluşmaktadır. Endüstriyel robot teknolojisi sayesinde, kabuğun inşaatında kalıp oluşturmaktan ve insan gücünden tasarruf sağlanmıştır. Robot teknolojisinin sağladığı güç ve fırsatlarla normale göre iki kat kavisli hale getirilen kabukta ‘’İnsanların iyi yapamayacaklarında robotların neler yapabileceği’’ sorusuna cevap bulmak istenmiştir. Mimari hacmin arkasındaki fikir geliştirici kişi olan, Yardımcı Doçent Parascho, ‘’Benim işim, insan emeğini otomatikleştirerek yerine koymaya çalışmak değil, insanların oldukça yetersiz olduğu görevlerde robotları kullanarak mimarinin olanaklarını artırmaktır.’’ diye belirtmiştir.
Tasarımın ortaya çıkması için robota verilen yönlendirme talimatları ile insan gücünü minimize etmekte, yerinde üretim ve detaylı hesaplama becerisi gerektiren tasarımların ortaya çıkmasında ise kolaylıklar sağlamaktadır. Betonarme ve amorf tasarımlarda, tekrar kullanılamayacak kalıpların inşasına gerek kalmadan, masraf oluşturmadan sürdürülebilir tasarımlar ortaya çıkartılabilmektedir. Ayrıca insan gücünün yeterli olmadığı veya insanların ulaşamayacağı tehlikeli alanlarda endüstriyel robotların kullanımı büyük avantajlar sunabilecektir.
Robotik teknolojinin dahil olduğu tasarımlar da belli konularda sınırlara sahiptir. Fakat gelişime ve geliştirmeye açıktır. ASPEN olarak; tasarım ve teknolojinin birliktelik serüvenin yeni başlamadığını biliyor, iki disiplinin birbirini etkileyerek yeni mimari potansiyellere kapılar araladığını biliyoruz. Diğer tasarım, teknoloji ve kültür içerikli yazılarımızı incelemek için www.aspen.com.tr adresini ziyaret edebilirisiniz.
Görseller parametric-architecture.com adresinden alıntılanmıştır.
Kaynakça:
parametric-architecture.com
thecircle-o.com
archdaily.com